Single Blog

Rüya Tadında Bir Şehirde …

Kendime yaptığım yolculukların bu kez beni götürdüğü fiziksel durak oldukça büyülüydü. Hiç tahmin etmediğim bir şekilde insanı kucaklayan bir enerjisi olan zarif ve asil şehir St. Petersburg kişisel gelişimimin en kıymetli kilometre taşlarını koyabilmeme ev sahipliği yaptı. Çok değil bundan birkaç yıl önce bir eğitim için Rusya’ya gidip yaklaşık bir ay kalacaksın deseler, sadece gülümseyip geçebilirdim. Hayatıma kattığı mucizelerle içinde yaşadığım döngüleri farketmemi sağlayıp onlardan nasıl özgürleşebileceğimi, “Daha İyi Bir Ben” e ulaşmak için önümdeki blokajları nasıl kaldırabileceğimi öğrendiğim ve bu sayede kariyerimi de değiştirdiğim mucizevi tekniğin Master Eğitmenlik eğitimi için burada bulunmanın heyecanı bir ayın birkaç gün kadar kısa geçmesini sağladı.

Bahar ayında ülkemde herkes üzerinde ince gömlekleri çiçeği açmış ağaçların ve yemyeşil çimenlerin fotoğrafını paylaşırken ben Ruslar’ın yıllarca savaştığı  Almanlar’ın çok sevdiğim bir atasözünü hatırlayıp termal kıyafetlerle bu dondurucu derece çekici şehri karış karış dolaştım.  “Yanlış hava yoktur, yanlış kıyafet vardır.” Theta Healing beden, zihin ve ruh bütünlüğünü dengede tutmaya yarayan bir tekniktir tanımına yaraşır şekilde cep telefonumun sağlık aplikasyonu tarihinde ilk kez 22.000 adımı gördü. Unesco’nun Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alan kent merkezi, tarihi dokusunun savaşlara rağmen bozulmamış olmasının avantajını taşıyor. Neredeyse tüm yapıları  bir saray zerafetiyle süslendiği için her binaya önemli tarihi bir eser olmalı, kaçırmayayım yaklaşımıyla adım atılıyor. Şehir aslında nehir yatakları ile kanalların kesiştiği birbirine 300’ün üstünde köprüyle bağlanan bir sürü adanın  üzerinde kurulmuş. Nehir tamamen buz tuttuğu için nehir turu yapmak mümkün olamadı. Eğer bir sanat ve tarih tutkunuysanız birkaç günde geçiştirilemeyecek kadar zengin içerikli olan şehirde sırf dünyanın en büyük müzelerinden biri olan Ermitaj’ı sadece yürümeniz bile 2 gününüzü alabilir. Eserlerin önünde durup zaman ayırmaktan bahsetmiyorum bile, her esere bir dakika ayırsanız toplam 15 yılın üzerinde bir vakit gerekiyormuş.  Şehir ve çevresindeki tüm  saraylar, bahçeler, katedraller olağanüstü bir gösterişle hatta altın varaklarla ve ama kabalıktan uzak bir incelikle yapılmış. Ünlü Nevsky Bulvarı’nı gezerken kanalların üzerindeki köprülerden birinde at heykelinin altına eğilip bakan insanları görürseniz şaşırmayın. Şehirde bir sanatçının iletmeye çalıştığı en saklı mesaj bir at heykelinde yer alıyor . 1800’lü yıllardan günümüze ulaşan bu magazin haberinin gerçekliğini yerinde tespit etmek isteyen meraklı bakışla karşılaşmak hiç de şaşırtıcı değil. Heykeltraş Baron Peter Klodt,  tasarladığı  At Terbiyecisi heykelinde  kendisini aldatan karısı ve onun aşığından intikamını, aşığın suratını atın gövdesinde resmederek almış.

Gördüğüm sayısız eserle ruhumu, Ünlü Fındıkkıran Balesi’nin müthiş görselliğiyle gözlerimi ve kulaklarımı da besleyip zihnime alan açarken, Saray Mücevhercisinin muazzam koleksiyonlarının sergilendiği Faberge Müzesi’ndeki Frida Kahlo sergisi de sanatın evrenselliğinin bonusu olarak karşıma çıktı. Hele ki eğitimde o gün işlediğimiz konuların bir yansımasını Frida’nın deneyimlerinde ve eserlerinde örnek olarak görmek paha biçilmez bir katkı oldu. Theta Healing’in üç hafta süren bu ileri seviye eğitiminde biz hergün vücudumuzda her  bir organ grubunda tutulan duygu ve düşüncelerimizi ve onların bizde oluşturduğu engelleri  ve hayatımızda bu blokajları nasıl deneyimlediğimizi çalışırız. Tüm  organ gruplarıyla ilişkilendirelen duygu ve inançlar üzerindeki kısıtlayıcı blokajların nasıl kaldırılacağını mükemmel insan bedenini sezgisel olarak daha yakından tanıyarak organlarda tutulan olumsuz duygu ve düşünceleri değiştirmeyi hedefleriz. Frida’nın bedeninde tuttuğu duygular, yaşadığı deneyimleri oldukça zorlu hale getirmiş. Sonucunda da mutsuz bir yaşam ve bunların yansıması olan eserleri bırakmış. Bu sergiyi gezerken ben de farkettim ki öğrencilerime anlatacak ne çok şey biriktirdim  bu şehirde! Bakalım kalbime yolculuğumun bir sonraki durağı nereye olacak?